Cesur Yeni Dünya
- Aldous Huxley
- 9 Nis 2016
- 1 dakikada okunur

Tardis'le bir zaman yolculuğuna çıktım ve Aldous Huxley'nin geleceğine gittim. Huxley 1894'de İngiltere'de doğdu. En bilinen eseri olan Cesur Yeni Dünya'nın (1932) da aralarında bulunduğu birçok romanında yazarın, ikinci Dünya savaşı öncesinde tehlikeli bir şekilde kontrolden çıkmakta olduğunu hissettiği toplumun karmaşasına gösterdiği düşünsel tepkiler kolaylıkla hissedilebilir. Cesur Yeni Dünya, 26.yüzyılda Londra'da geçiyor. Bakış açınıza göre distopya veya ütopya olarak değişebilir deniyor ki bence tam anlamıyla bir distopya. İnsanlık gelişmiş, hastalıklardan kurtulmuştur, savaşlar bitmiştir. Ama bu, insan için tüm kutsal değerlerin, ailenin, kültürün, edebiyatın, dinin ve sanatın ortadan kaldırılmasıyla yapılmıştır. İnsanlar kaba tabirle ottan farksız hale getirilmiştir. Bu şekilde yaşamak gerçekten yaşamak mıdır?...
Yazarın dilinden mi bilemiyorum ama kitapta ki Dünya'yı zihnimde canlandırmakta oldukça zorlandım. Ayrıca bazı diyalogların diğer diyaloglarla iç içe geçirilmiş olması ciddi anlamda rahatsız etti beni.. Mesela iki kişi konuşurken onlardan bağımsız konuşan başka iki kişinin konuşmaları ile iç içeydi.
Kitap üzerine söylenecek, konuşulacak çok ama çok nokta var. Ama basit bir şekilde şunu söyleyebilirim, gelecek adına bir kez daha korktum bu kitabı okuyunca işte bunun için dinimize, kültürümüze, sanatımıza sıkıca bağlanmalıyız diye düşünüyorum çünkü distopyaların en korkunç yanı gerçekleştirilemez değil gerçekleştirilebilir olmasıdır!
Comments