top of page

Ülker Çikolata Fabrikası

  • Bahar Kara
  • 13 Şub 2016
  • 2 dakikada okunur

Charlie'nin çikolata fabrikası olmasa da Ülker'de bence inanılmazdı! Bugün Ülker'in fabrikasını gezdim yukarıda da söylediğim gibi gerçekten inanılmazdı bence çalışılacak en tatlı yerlerden biri :) Tabiki bana şaşırtıcı ve inanılmaz gelen düzen hergün orada çalışan biri için sıradanlaşmış hatta sıkıcılaşmış olabilir ama bence sıradanlaşmasına izin vermemek lazım.. Şimdi gelelim fabrikaya, marketlerden kolaylıkla satın aldığımız çikolataların yapım sürecinden bahsetmeye...

İlk önce kısa bir ofis gezisi yaptım, ve laboratuvarları gördüm bir sürü değişik alet edevatla yapılan testler, ürünlerin raf ömrünün ölçülmesi için hazılanmış benim tabirimle çekmece odası ve ürünleri yaşlandırmak için kullanılan

özel dolaplar... Hepsi çok ilgi çekiciydi. Daha sonra Ülker'in bugüne kadar geliş süreci ile ilgili bir kısa film izledik, nostaji yaptık ki ben bu kısa filme bayıldım çok hoştu. Filmin sonunda biz de ''akşama babacığım unutma bana da Ülker getir'' dedik :)

Daha sonra da ürünlerin yapıldığı makinaların olduğu bölgeye gireceğimiz için güvenlik sorumluluğu ile ilgili kısa bir konuşma ile özel önlükler, galoşlar ve boneler giyerek hazırlandık. İçeriye herhangi bir yüzük saat bilezik yada telefon gibi ekstra şeylerin alınmayacağını, hepsini olduğumuz odada bırakmamızı, ellerimizi herhangi bir makinaya uzatmamamızı tezgahlara değmememiz gerektiğini söylediler. İki grup halinde turumuz başladı ilk olarak ellerimizi dezenfektan makinesi ile dezenfekte ettik ve makina bölümüne ilk adımı atan oldum tabi rehberimizden sonra :) İçerisi çok gürültülü aynı zamanda sıcaktı. Çikolataların makineler tarafından nasıl kalıba konulduğunu gördük ilk olarak, daha sonra kalıp makina tarafından sallanarak çikolatanın kalıba iyice oturması sağlanıyor, ondan sonra da soğutuluyor.

Sonra albeninin bölümüne geçtik, bisküviler (bulunduğum yerden benzettiğim kadarıyla a5 boyunda kağıtlar gibi tabi daha kalın) makina tarafından tarafından kesiliyor, sıralanıyor, çikolata kaplanıyor ve soğutulup paketleniyor. Tabi paketlenmeden önce dedektörler tarafından sıtandart boyularda mı, içerisinde herhangi bir yabancı madde var mı kontrol ediliyor :) Eğer makine herhangi bir sorun olduğunu algılarsa onu hemen gruptan ayırıp dışarı atıyor. Daha sonra henüz kesilmemiş olan paketlerle paketlenip, kesilip yapıştırılıp, yine makineler tarafından paketlenip kutulara diziliyor(Charlie'nin çikolata fabrikasını izleyenler için; bu makinalar aynı Bay Bucket'in yerini alan makinaya benziyorlardı ama birtane değil bir sürü) Rehberimiz bu makinaların dakikada 750 adet hazırladığını söyledi.

Daha sonra da Çokonatın bölümüne geçtik sanırım en sıcak bölüm orasıydı ve henüz kesilmemiş gofret yapraklarının makina tarafından nasıl hazırlandığını gördük. Makina A4 den daha büyük olan bu yaprakların arasına krema sürüp üstüste diziyor ve sonunda kocaman bir gofret tabakası elde ediliyor ve bu yine makinalar tarafından kesiliyor, aynı işlemlerden geçip paketleniyor. Ve böylece makina bölümünün kısa gezisi de sona eriyor.. Geri döndüğümüzde bizi taptaze, hatta paketlenmemiş çikolatalar bekliyordu, ee Ülker'e gidip de çikolata yememek olmaz ;) Soru cevap kısmı ile turumuz sona erdi. Kısaca Ülker gezim böyle idi son yorum;

harika ama harikaydı... (hikayenin en hüzünlü kısmı)

 
 
 

留言


Yazılarını okumak için üzerlerine tıklayınız

Tıklayınız
Tıklayınız
Tıklayınız
Tıklayınız
Tıklayınız
Tıklayınız
Tıklayınız
Tıklayınız
Tıklayınız
Tıklayınız
Tıklayınız
Tıklayınız
Tıklayınız
Tıklayınız
Unknown Track - Unknown Artist
00:00 / 00:00

Bir şey mi aramıştınız?

© 2016 by Bahar Kara. Proudly created with Wix.com

bottom of page